Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal'ın, Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ile ilgili aldığı karar büyük yankı uyandırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını kınayan ATAA'nın yıllık toplantısında yapacağı konuşmayı iptal eden Büyükelçi Önal, ayrıca Büyükelçilikte verilen geleneksel resepsiyonu da iptal etti. Bu ani karar, Türk-Amerikan ilişkileri ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki etkileri açısından önemli bir tartışma başlattı.
ATAA'ya Büyükelçi Şoku: İptaller ve Tepkiler
Büyükelçi Sedat Önal'ın ATAA'nın yıllık toplantısına katılmayacağı ve kuruluşundan beri süregelen geleneksel resepsiyonu iptal ettiği bildirildi. Ayrıca, konferans için özel olarak hazırlanan dergiye de mesaj yazmayacağı belirtildi. Bu kararlar, 2-3 Mayıs tarihlerinde Washington'da yapılacak olan yıllık konferans öncesinde ATAA yönetimi ve üyeleri tarafından büyük bir üzüntü ve tepkiyle karşılandı.
ATAA Yönetim Kurulu, 20 Mart'ta yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını kınamıştı. Bu açıklamanın, Büyükelçi Önal'ın aldığı kararda etkili olup olmadığı ise merak konusu. ATAA'nın bu konudaki duruşu, Türkiye'deki siyasi gelişmelerle ilgili ABD'deki Türk diasporasının hassasiyetini de gözler önüne seriyor.
ATAA'nın Misyonu ve Önemi
ABD'de 50'den fazla derneğin çatı kuruluşu olan ATAA, 500 binden fazla üyeye sahip. Üyeleri arasında Türkiye'de görev yapan ABD Büyükelçileri de bulunuyor. ATAA, uzun yıllardır Türkiye'nin gönüllü lobiciliğini üstlenerek, özellikle Kıbrıs başta olmak üzere Türkiye'nin milli konularını ABD Yönetimi ve Kongre üyelerine anlatıyor. Ayrıca, Ermeni ve Rum lobileri gibi Türkiye karşıtı gruplara karşı da mücadele veriyor.
ATAA'nın geçmişteki başarıları arasında, Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ABD Kongresi'nin koyduğu silah ambargosunun kaldırılmasında önemli rol oynaması ve sözde Ermeni soykırımı tasarısına karşı Kongre'de yaptığı lobi çalışmaları yer alıyor. Başkan Biden'ın 2023 yılında sözde soykırımı tanıyan kararından sonra yazdığı mektupta, "1915 olaylarını 'Ermeni Soykırımı' olarak nitelendirmekle Amerikan Anayasası'nın dört maddesini ihlal ettiğini" belirtmesi, ATAA'nın Türkiye'nin çıkarlarını savunma konusundaki kararlılığını gösteriyor.
Türk-Amerikan İlişkileri ve Sivil Toplumun Rolü
Bu olay, Türk-Amerikan ilişkilerinde sivil toplum kuruluşlarının rolünü ve önemini bir kez daha gündeme getiriyor. ATAA gibi kuruluşlar, iki ülke arasındaki kültürel ve siyasi bağların güçlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Ancak, siyasi gelişmeler ve farklı görüşler, bu tür kuruluşların faaliyetlerini zaman zaman zorlaştırabiliyor.
Umarız Büyükelçi Önal, Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi'ne karşı aldığı kararı gözden geçirir ve bu durum, Türkiye karşıtı lobilerin ekmeğine yağ sürmez. Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için, sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi ve farklı görüşlerin bir araya gelebileceği platformların korunması büyük önem taşıyor.
