Türk Eğitim Sen'den üniversite rektörlüklerine gönderilen "memurun amiri" yazısı gündeme bomba gibi düştü. Cumhurbaşkanlığı'nın konuyla ilgili görüş yazısı, yükseköğretim kurumlarında tartışmalara yol açtı. Sendika, rektörlerin memurların amiri olup olmadığı konusundaki belirsizliğe dikkat çekerek, konunun açıklığa kavuşturulmasını talep etti.
Rektörler mi, Yoksa...
Türk Eğitim Sen Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 22.04.2025 tarihli ve E-74073113-010.99-294409 sayılı görüş yazısına atıfta bulunuldu. Yazıda, yükseköğretim kurumlarında görev yapan memurların amirlerinin kim olduğu konusunun netleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Sendika, bu belirsizliğin işleyişte aksaklıklara neden olabileceğine dikkat çekti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- "Yükseköğretim kurumlarımızda görev yapan memurların amirlerinin kim olduğu hususu, uygulamada zaman zaman tereddütlere yol açmaktadır."
- "Bu durum, iş ve işlemlerin yürütülmesinde aksamalara neden olabilmektedir."
- "Konunun açıklığa kavuşturulması, kurumlarımızdaki huzur ve çalışma barışının sağlanması açısından önem arz etmektedir."
Türk Eğitim Sen, tüm üniversite rektörlüklerine gönderdiği yazıda, bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulmasını ve gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etti. Sendika, ayrıca konunun takipçisi olacaklarını ve üyelerinin haklarını korumak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Yükseköğretimde Amir Belirsizliği: Sonuçları Ne Olacak?
Türk Eğitim Sen'in bu girişimi, yükseköğretim kurumlarında uzun süredir devam eden bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Rektörlerin memurların amiri olup olmadığı konusundaki belirsizlik, işleyişte çeşitli sorunlara yol açabileceği gibi, çalışanların motivasyonunu da olumsuz etkileyebilir. Bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulması, üniversitelerdeki çalışma barışının ve verimliliğin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
