10. Yargı Paketi Hasta Mahpusları Yine Unuttu! İHD'den Sert Tepki
Gündem

10. Yargı Paketi Hasta Mahpusları Yine Unuttu! İHD'den Sert Tepki


11 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 12 June 2025

İnsan Hakları Derneği (İHD),kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen yeni infaz düzenlemelerini sert bir dille eleştirdi. Dernek, paketin hasta mahpuslar konusunda yetersiz kaldığını ve infaz sistemindeki ayrımcılığı derinleştirdiğini vurguladı. İHD İstanbul Şubesi, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde yaptığı basın açıklamasıyla tepkisini dile getirdi.

İHD'den Eşitlik Çağrısı

İHD İstanbul Şubesi adına açıklamayı okuyan Hasan Yaviç, yeni yargı paketinin ağır hasta mahpusları kapsam dışında bırakmasının açık bir ayrımcılık olduğunu belirtti. Adalet Bakanlığı'nın hasta mahpuslara dair kamuoyuna veri sunmadığını hatırlatan Yaviç, tespit edebildikleri kadarıyla cezaevlerinde 335'i ağır olmak üzere toplam 1.412 hasta mahpus bulunduğunu ifade etti. Bu sayının sadece kendilerine ulaşan başvurulara dayandığını ve gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu vurguladı.

Yaviç, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarına atıfta bulunarak, mahpusların insan onuruna uygun şekilde muamele görme ve yaşama haklarına sahip olduğunu hatırlattı. Ayrıca, cezaevi koşullarında tedavisi mümkün olmayan mahpuslar için infazın durdurulmasının bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

Hak İhlalleri Derinleşiyor

Yaviç, 10. Yargı Paketi'nin beklentileri karşılamadığını ve hasta mahpuslar açısından eşitlik ilkesine aykırı bir infaz politikasının sürdüğünü söyledi. İHD olarak, Türkiye'de infaz hukukunun uzun süredir ayrımcı uygulamalar içerdiğini ve bu yasanın mevcut eşitsizliği derinleştirdiğini belirtti.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen mahpusların konutta infaz uygulamasının dışında bırakılmasının, ceza infaz sisteminde eşitlik ilkesini açıkça ihlal ettiğini ifade etti. Yaviç, bu durumun hukuken eşit durumda olan kişiler arasında ayrımcılık yarattığını ve hastalığın cezanın niteliğinden bağımsız olarak korunması gereken temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı.

  • Hasta mahpusların durumu kritik
  • İnfazda eşitlik ilkesi ihlal ediliyor
  • ATK raporları tek belirleyici kriter olmamalı

ATK Eleştirisi ve Tahliye Talebi

İHD, hasta mahpusların tahliyesinde Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun tek belirleyici kriter olarak kabul edilmesini de eleştirdi. AİHM'in bu konuda bağımsız kurumların raporlarına da yer verilmesi gerektiği yönündeki kararlarını hatırlattı. ATK’nin tek yetkili merci olmasının hasta mahpusların sağlık hakkının idare tarafından keyfi biçimde engellenmesine neden olduğunu belirtti.

Yaviç, konutta infaz kararı verilebilmesi için mahpusun "toplum güvenliği açısından ağır ve somut tehlike oluşturmaması" kriterine ilişkin de eleştirilerde bulundu. Bu belirsiz kriterin, özellikle politik nedenlerle tutuklanan mahpuslar hakkında keyfi biçimde işletildiğini ve cezaevinde kalamayacak durumda oldukları halde tahliye edilmediklerini belirtti. Bu yaklaşımın, infaz hukukunun ceza sürecine ek bir cezalandırma aracı haline gelmesine yol açtığını vurguladı.

İHD İstanbul Şubesi, 10. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemelerin mevcut eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve hasta mahpuslar açısından yaşam hakkı ihlaline yol açtığını belirterek, tüm siyasi partileri Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine uygun davranmaya davet etti. Hasta mahpusların yaşadığı hak ihlallerinin sona ermesi ve infaz sisteminin adil, eşitlikçi ve insan haklarına dayalı bir yapıya kavuşturulması çağrısında bulundu.