Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada yargılanan menajer Ayşe Barım hakkında önemli bir gelişme yaşandı. Hakkında çıkarılan tutuklamaya yönelik yakalama kararı kaldırıldı. Bu karar, Barım'ın sağlık durumu ve Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) raporu doğrultusunda alındı.

Mahkeme Kararı ve ATK Raporu

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, ATK tarafından 22 Ekim'de düzenlenen raporun mahkemeye gönderildiğini belirtti. Raporda, Barım'ın hastane şartlarında tedavi görmesi gerektiği ve cezaevi şartlarının sağlığı açısından uygun olmadığı vurgulandı. Mahkeme, bu raporu dikkate alarak yakalama kararının kaldırılmasına hükmetti.

ATK raporunda ayrıca, Barım'ın bir ay sonra son durumunu gösteren tetkiklerle birlikte yeniden muayene edilmesi gerektiği belirtildi. Bu değerlendirme sonucunda, Barım hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin yeterli olup olmadığına karar verileceği ifade edildi.

Mahkeme kararında, "Barım hakkında bu aşamada esas mahkemesince uygulanması öngörülen adli kontrol tedbirlerinin yeterli ve faydalı olacağı öngörüldüğünden, sanık hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama emrinin kaldırılmasına karar verilmiştir" denildi.

Davanın Seyri ve Önceki Gelişmeler

Ayşe Barım, daha önce sağlık durumu nedeniyle serbest bırakılmış, ancak kısa süre sonra tekrar cezaevine gönderilmişti. Sanığın 30 kilo kadar kaybettiği belirtilmişti.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Ekim'de yapılan duruşmada Barım'ın tahliyesine karar vermişti. Mahkeme, Barım'ın beyin ve kalp rahatsızlıklarına ilişkin raporları, ATK raporundaki tespitleri ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak, "konutu terk etmeme" ve "yurt dışı çıkış yasağı" şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetmişti.

Ancak, duruşma savcısı Barım'ın tahliyesine itiraz etmişti. Bu itirazı değerlendiren İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı kabul ederek Barım hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarmıştı.

Sonuç

Ayşe Barım hakkında verilen bu son karar, davanın seyrini değiştirecek nitelikte. Sağlık durumu ve ATK raporu doğrultusunda alınan bu karar, Barım'ın tedavi sürecine odaklanmasını sağlayacak. Ancak, davanın ilerleyen aşamalarında neler olacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Mahkemenin adli kontrol tedbirlerinin yeterli olup olmadığına dair yapacağı değerlendirme, davanın geleceği açısından kritik öneme sahip olacak.