CHP'ye Kayyım mı? Mehmet Ocaktan'dan Bomba Barış Çıkışı!
Gündem

CHP'ye Kayyım mı? Mehmet Ocaktan'dan Bomba Barış Çıkışı!


15 September 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 15 September 2025

Eski AKP Milletvekili ve Karar Gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, Kürt sorununa çözüm arayışlarının yeniden gündeme geldiği bu günlerde dikkat çekici bir çıkış yaptı. Ocaktan, "Terörsüz Türkiye" hedefiyle başlatılan sürecin önemine vurgu yaparken, iktidarın mevcut uygulamaları ile barış ve demokratikleşme adımlarının çeliştiğini belirtti. Peki, Ocaktan'ın bu çarpıcı açıklamalarının ardında yatan sebepler neler?

Barış ve Demokrasi Çıkmazı

Ocaktan, Meclis'te tüm partilerin katılımıyla kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nun önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. Ancak, belediye başkanlarının tutuklanması ve CHP'ye yönelik kayyım uygulamalarının demokrasiye zarar verdiğini savunarak, şu soruları yöneltti: "İyi güzel de belediye başkanlarını konvoylar halinde hapse gönderirken, yargı marifetiyle CHP'yi kayyıma teslim etme hamleleri yaparken, yani demokrasiden uzaklaşırken bu ülkede barışı nasıl sağlayacağız?" Bu sözler, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi atmosferi ve barış arayışlarının önündeki engelleri net bir şekilde ortaya koyuyor.

Süreç Nasıl İlerlemeli?

Ocaktan'ın eleştirileri, sadece mevcut durumu tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuyor. Ona göre, barış sürecinin başarılı olabilmesi için öncelikle demokrasinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için de:

  • Hukukun üstünlüğü ilkesine saygı duyulmalı,
  • İfade özgürlüğü güvence altına alınmalı,
  • Siyasi partilere eşit mesafede durulmalı.

Aksi takdirde, atılacak adımların samimiyetine gölge düşecektir. Unutulmamalıdır ki, gerçek bir barış ancak adalet ve eşitlik temelinde inşa edilebilir.

Türkiye'nin Geleceği Ne Olacak?

Mehmet Ocaktan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin geleceği açısından kritik bir dönemeçte olduğumuzu gösteriyor. Bir yandan Kürt sorununun çözümü için yeni bir fırsat doğarken, diğer yandan demokrasiye yönelik tehditler artıyor. Bu denklemin nasıl çözüleceği, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda nasıl bir ülke olacağını belirleyecek. Eğer barış ve demokrasi birlikte inşa edilebilirlerse, Türkiye çok daha aydınlık bir geleceğe sahip olabilir.