
Cumartesi Anneleri 30 Yaşında: Kayıplarımız ve Adalet İstiyoruz!
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak için 1053. kez Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Eylemlerinin 30. yılında, 6 Mayıs 1995'te Mardin'in Midyat ilçesinde gözaltında kaybettirilen Mehmet Sait Zengin'in akıbeti soruldu. Ellerinde karanfiller ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarıyla meydanı dolduran anneler, devletin inkâr politikalarına karşı adalet taleplerini yineledi.
30 Yıllık Adalet Arayışı
Kayıp yakınlarından İkbal Eren, 27 Mayıs 1995'ten beri Galatasaray Meydanı'nda seslerini yükselttiklerini belirterek, "Devletin inkâr ve cezasızlık politikalarıyla üzerine karanlık bir perde çektiği gözaltında kaybetme vakalarını görünür kılmak ve adalete erişmek için 30 yıldır mücadele ediyoruz," dedi. Eren, cezasızlık son bulmadan adaletin sağlanamayacağını ve adaletin sağlanmadığı yerde barıştan söz edilemeyeceğini vurguladı.
İkbal Eren, "Barışı istiyoruz, kayıplarımızı da. Barışı istiyoruz, hakikati de. Barışı istiyoruz, adaleti de. Barışı istiyoruz, demokrasiyi de," diyerek Zengin ailesinin sesi olmak için toplandıklarını ifade etti.
Mehmet Sait Zengin'in Kayıp Hikayesi
İkbal Eren, Mehmet Sait Zengin'in hikayesini şu sözlerle anlattı:
"36 yaşındaki Mehmet Sait Zengin, Midyat'ta yaşayan bir esnaftı. HADEP üyesiydi. Güvenlik güçlerinin tehditleri altında yaşayan Zengin, sürekli olarak takip ediliyor, gözaltına alınıyor ve işkenceye maruz kalıyordu. 1995 yılının Nisan ayında, dükkânına gelen polisler tarafından gözaltına alındı. 14 gün boyunca işkence gördü ve ardından serbest bırakıldı. Ancak serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra, 6 Mayıs 1995 tarihinde, Mardin’den geldiklerini söyleyen sivil kıyafetli iki polis tarafından evinden gözaltına alındı ve beyaz bir Toros ile götürüldü."
Ailesinin can güvenliğinden endişe ederek Midyat Karakolu'na başvurduğunu belirten Eren, yetkililerin "Bizde yok ama Mardin’e götürülmüş olabilir" yanıtını verdiğini aktardı. Kardeşinin Mardin Karakolu'na başvurması üzerine ise "Onu ararsan sen de bu yolda gidersin" şeklinde tehdit edildiğini söyledi. Dört çocuk babası Mehmet Sait Zengin'den bir daha haber alınamadı.
"İnkara ve Cezasızlığa Son Verin!"
İkbal Eren, 30 yıldır ailesinin "Mehmet Sait Zengin'e ne oldu?" sorusunun yanıtsız bırakıldığını vurgulayarak, "İnsan Hakları Derneği Mardin Şubesi’nin çabalarıyla yeniden canlandırılan dosya, Midyat Savcılığı’nın raflarında beklemeye terk edildi. Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Sait Zengin için, tüm kayıplarımız için adalet talep etmekten; devletin evrensel hukuk normlarına uygun hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz," dedi.
Emine Ocak'tan Selam
Açıklamanın ardından Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız, gözaltında katledilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak’ın selamını iletti. Yıldız, "Emine Anamıza gittim. Bundan 30 yıl önce hepimizin sesini duyuran anne, buradaki herkese selamlarını iletti. 30 yıl kolay geçmiyor. Anneler ne evlatlarının akıbetini öğrendi ne de adalete eriştiler. Hepsi yürekleri yaralı gitti," dedi.
Eylem, Galatasaray Meydanı'na karanfil bırakılmasının ardından sona erdi.
Cumartesi Anneleri'nin 30 yıllık mücadelesi, Türkiye'de insan hakları ihlallerine karşı verilen en uzun soluklu direnişlerden biri olarak tarihe geçti. Kayıpların akıbetinin aydınlatılması ve faillerin yargılanması talebi, annelerin ve insan hakları savunucularının en temel beklentisi olmaya devam ediyor. Bu adalet arayışı, Türkiye'nin hukuk devleti olma yolundaki en önemli sınavlarından birini oluşturuyor.












