Marmara Denizi'nde meydana gelen deprem, vatandaşları hem fiziken hem de manen etkiledi. Depremin ardından, deprem namazı ve okunacak dualar büyük bir merak konusu haline geldi. Peki, deprem sonrası hangi namaz kılınır? Ayat namazı nedir ve nasıl kılınır? İşte tüm detaylar...
Deprem Sonrası Manevi Destek: Ayat Namazı
İstanbul'da yaşanan deprem, akıllara beklenen büyük İstanbul depremini getirdi. Uzmanlar farklı görüşler belirtse de, vatandaşlar can ve mal kaybının yaşanmamasından dolayı şükrediyor. Depremin ardından manevi olarak da destek arayanlar, okunacak duaları ve kılınacak namazları araştırıyor.
İslam kaynaklarına göre, deprem gibi olağanüstü doğa olaylarında âyat namazı kılmak sünnettir. Güneş ve ay tutulmaları, çığ düşmesi, toprak kayması, şiddetli rüzgâr ve gök gürültüsü gibi olaylarda da halk arasında korku hakimse, bu özel namazın kılınması müstehaptır. Hatta deprem özelinde, kimse korkmasa dahi farz ihtiyat olarak âyat namazı kılınması tavsiye edilmiştir.
Peygamber Efendimiz (S.A.V), Hicretin 5. yılında Medine'de meydana gelen deprem sonrasında şöyle buyurmuştur: "Rabbiniz sizi, hoşnut olacağı duruma döndürmek istiyor. Öyle olunca siz de onun hoşnutluğunu dileyiniz!" İbn-i Abbas’ın, bir deprem sonrası altı rükû ve dört secdeden oluşan özel bir namazla insanlara imamlık yaptığı rivayet edilmiştir.
Ayat Namazı Nasıl Kılınır? Adım Adım Anlatım
Ayat namazı kılınışı oldukça özeldir. Her rekâtta beş rükû ve iki secde olacak şekilde iki rekât kılınır. İşte adım adım kılınışı:
- Niyet edilir, tekbir alınır.
- Fatiha ve bir sure okunur, rükûya gidilir.
- Rükûdan kalkılır, tekrar Fatiha ve sure okunur, yine rükûya gidilir.
- Bu işlem toplam beş rükû olacak şekilde devam eder.
- Beşinci rükûdan sonra secdeye gidilir.
- İki secdenin ardından ikinci rekât için ayağa kalkılır.
- İkinci rekât da aynı şekilde kılınır ve selam verilir.
Deprem Anında ve Sonrasında Okunacak Dualar
Deprem gibi afet anlarında yalnızca namaz değil, dualar da en büyük sığınaktır. Peygamber Efendimiz'in (S.A.V) öğrettiği dualar, bu anlarda hem bir teslimiyet hem de bir koruma kalkanıdır:
- “Allah’ım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelecek bütün felaketlerden beni koru.”
- "Kim bu duayı sabah vakti okursa akşama kadar ona bir bela isabet etmez. Kim de akşam vakti okursa ona sabaha kadar bir bela isabet etmez." (Kenzü’l Ummal, c.2, s.40)
Bu dualar, deprem anında ve sonrasında okunarak manevi bir sığınak oluşturulabilir.
Deprem sonrası yaşanan korku ve endişe, manevi arayışları da beraberinde getiriyor. Deprem namazı kılmak ve dualar etmek, bu zor zamanlarda insanlara huzur ve güven verebilir. Unutmayalım ki, maddi tedbirlerin yanı sıra manevi olarak da güçlü olmak, afetlerin üstesinden gelmede önemli bir rol oynar.
