Diyarbakır'da yaşanan deprem felaketinin ardından ilginç bir olay yaşandı. 4 aylık bir dana, ahırının yıkımı sırasında çıkan gürültülerden korkarak sahibine tekme atıp kaçtı. O günden beri, tam 8 aydır yakalanamayan dana, Diyarbakır sokaklarında özgürce dolaşıyor. Bu durum, hem mahalle sakinlerini şaşırtıyor hem de hayvanın akıbeti merak konusu oluyor.
Deprem Korkusuyla Başlayan Kaçış
Dananın kaçış hikayesi, deprem sonrasında yaşanan yıkım çalışmaları sırasında başladı. Ahırın yıkımı esnasında çıkan yüksek sesler, henüz 4 aylık olan danayı ürküttü. Panikleyen hayvan, sahibine tekme atarak olay yerinden uzaklaştı. O günden beri, tüm aramalara rağmen dana bulunamadı. Mahalle sakinleri, danayı yakalamak için seferber olsa da, hayvanın yabanileşmesi işleri zorlaştırdı.
Yabanileşen Dana, Uzmanları Şaşırtıyor
Kaçan dana, zamanla yabanileşti ve insanlardan uzak durmaya başladı. Mahalle sakinleri, danayı beslemeye çalışsa da, hayvanın yaklaşmaya çekindiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun dananın yaşadığı travmadan kaynaklandığını düşünüyor. Hayvanın, deprem ve yıkım seslerini travmatik bir deneyim olarak yaşadığı ve bu nedenle insanlardan uzak durduğu tahmin ediliyor. Bu durum hayvan davranışları açısından da ilginç bir vaka olarak değerlendiriliyor.
Diyarbakır'da Yaşam Mücadelesi
8 aydır kayıp olan dana, Diyarbakır'ın farklı bölgelerinde görülmeye devam ediyor. Hayvanın, şehir merkezinden uzaklaşarak kırsal alanlara doğru ilerlediği düşünülüyor. Mahalle sakinleri, dananın hayatta kalması için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Ancak, hayvanın yabanileşmesi ve insanlardan uzak durması, yakalama çalışmalarını zorlaştırıyor. Bu durum, hayvanseverlerin ve yetkililerin de dikkatini çekmiş durumda. Dananın sağ salim yakalanması ve güvenli bir ortama yerleştirilmesi için çalışmalar devam ediyor.
Peki, bu durum bize ne anlatıyor? Belki de hayvanların da insanlar gibi travma yaşayabileceğini ve onların da korunmaya ihtiyacı olduğunu... Diyarbakır'daki bu ilginç olay, hayvan hakları ve hayvanların psikolojisi konularında farkındalık yaratması açısından da önemli.
