CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Diyanet İşleri Başkanlığı'na ilk kez atanacak personel için sözlü sınav uygulamasını düzenleyen kanun teklifine sert tepki gösterdi. Torun'un açıklamaları kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Peki, Torun'un itirazları neler ve bu kanun teklifi neden bu kadar tartışma yaratıyor?

Torun'dan Diyanet'e Liyakat Eleştirisi

Seyit Torun, kanun teklifinin içeriğini değerlendirerek, "Bu teklifin içeriğine baktığımızda, kamu hizmetinde liyakat ilkesine açıkça aykırıdır. Kul hakkı yemeye kanuni kisve yaratıyorsunuz" ifadelerini kullandı. Torun'un bu sözleri, teklifin kamuoyu vicdanında yarattığı rahatsızlığı dile getiriyor. Liyakat ilkesinin göz ardı edilmesi, kamu kurumlarına yapılan atamalarda adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesi anlamına geliyor.

Liyakat, bir göreve veya pozisyona en uygun, yetenekli ve nitelikli kişilerin seçilmesi anlamına gelir. Bu ilke, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamanın yanı sıra, toplumun adalet ve eşitlik duygusunu da güçlendirir. Liyakat ilkesinin ihlal edilmesi, nepotizm (akraba kayırmacılığı) ve partizanlık gibi sorunlara yol açabilir, bu da kamu hizmetlerinin kalitesini düşürebilir ve toplumda güvensizlik yaratabilir.

Kanun Teklifinin Muhtemel Sonuçları

Sözlü sınav uygulamasının getirilmesi, objektif kriterlerin yerine subjektif değerlendirmelerin ön plana çıkmasına neden olabilir. Bu durum, Diyanet İşleri Başkanlığı'na yapılacak atamalarda adaletsizlik ve kayırmacılık iddialarını beraberinde getirebilir. Ayrıca, sözlü sınavların şeffaflığı ve denetlenebilirliği konusunda da soru işaretleri oluşabilir.

Bu türden tartışmalar, kamuoyunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın imajını zedeleyebilir ve kuruma olan güveni azaltabilir. Diyanet'in toplumun farklı kesimlerini kucaklayan, birleştirici bir rol oynaması beklenirken, bu türden uygulamalar ayrıştırıcı etkilere yol açabilir.

Diyanet İşleri Başkanlığı gibi önemli bir kurumun, tüm faaliyetlerinde şeffaflık, adalet ve liyakat ilkelerine uygun hareket etmesi büyük önem taşır. Bu ilkelerin korunması, kurumun itibarını güçlendirecek ve toplumun güvenini artıracaktır.

Liyakat Neden Önemli?

• Adalet ve Eşitlik: Liyakat, her bireyin eşit şartlarda yarışmasını ve hak ettiği konuma gelmesini sağlar.
• Verimlilik: Nitelikli kişilerin göreve gelmesi, işlerin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunur.
• Güven: Liyakat ilkesi, kamu kurumlarına olan güveni artırır ve toplumun devlete olan inancını pekiştirir.

Seyit Torun'un Diyanet'le ilgili kanun teklifine gösterdiği tepki, liyakat ilkesinin korunması ve kamu hizmetlerinde adaletin sağlanması adına önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Bu tartışmalar, Türkiye'de kamu yönetimi ve liyakat konularında daha geniş bir farkındalık yaratılmasına ve daha şeffaf, adil uygulamaların hayata geçirilmesine katkıda bulunabilir.