Manisa'nın Sancaklı Bozköy ilçesinde yetişen, kuzey kürenin ilk erkenci kirazı, düzenlenen açık artırmada rekor bir fiyata alıcı buldu. Geçtiğimiz yıl kilosu 2000 TL'den satılan kiraz, bu yıl 3500 TL'lik fiyatıyla dikkatleri üzerine çekti.

Erkenci Kiraz Hasadı ve Açık Artırma

Recep Ateş'in bahçesinde İrfan Coşkuner, Yusuf Bakar ve Celil Görmez'in katkılarıyla üretilen 40 kilo erkenci kiraz, açık artırma usulüyle satışa sunuldu. Barış Gıda adına Barış Akay, kilosu 3500 TL'den bu özel kirazları satın alarak büyük bir sürprize imza attı. Etkinliğe, Yaş Meyve ve Sebze Ege Bölgesi İhracatçılar Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ve Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk de katılarak üreticilere desteklerini gösterdi.

Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, bu özel günde yaptığı açıklamada, "Manisa'mızın bereketli topraklarında yetişen bu erkenci kiraz, üreticilerimiz için büyük bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bu yılki rekor fiyat, emeğin karşılığını almanın en güzel örneği," dedi. Yaş Meyve ve Sebze Ege Bölgesi İhracatçılar Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ise, "Bu tür etkinlikler, bölgemizin tarım potansiyelini dünyaya tanıtmak için büyük bir fırsat. Üreticilerimizin başarısı, hepimiz için gurur verici," şeklinde konuştu.

Neden Bu Kadar Pahalı? Erkenci Kirazın Sırrı

Erkenci kirazın bu denli yüksek bir fiyata satılmasının birkaç önemli nedeni bulunuyor:

• Sezonun İlk Ürünü Olması: Erkenci kiraz, piyasaya ilk çıkan kiraz olması sebebiyle büyük bir talep görüyor.
• Sınırlı Miktarda Üretim: Üretim miktarının az olması, arz-talep dengesini bozarak fiyatı yükseltiyor.
• Yüksek Kalite: Manisa'nın Sancaklı Bozköy bölgesinin iklimi ve toprak yapısı, kirazların kalitesini artırıyor.

Rekor Fiyatın Üreticilere Etkisi

Erkenci kirazın rekor fiyata satılması, bölgedeki üreticiler için büyük bir moral kaynağı oldu. Bu başarı, diğer üreticileri de daha kaliteli ve erkenci ürünler yetiştirmeye teşvik edecek. Ayrıca, bu tür yüksek gelirler, kırsal kalkınmaya da önemli katkılar sağlayacak.

Manisa'da gerçekleşen bu rekor satış, Türk tarımının potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Kaliteli üretim ve doğru pazarlama stratejileriyle Türk çiftçisi, dünya pazarında önemli bir oyuncu olabilir. Bu başarı hikayesi, diğer bölgelerdeki üreticilere de ilham kaynağı olacak ve Türk tarımının geleceğine umutla bakmamızı sağlayacak.