Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca, gazeteci Perihan Sevda Erkılınç'ın tutuklanmasını TBMM gündemine taşıdı. 1 Mayıs haberleri ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanan Erkılınç'ın durumuna dikkat çeken Karaca, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi sundu. Gazetecinin hukuksuz bir şekilde cezaevine konulduğunu belirten Karaca, bu durumun basın özgürlüğüne ve insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı.

Gazeteci Erkılınç'ın Tutuklanma Gerekçeleri Neler?

Karaca'nın önergesinde, gazeteci Erkılınç'ın 29 Nisan'da gözaltına alındığı ve ifadesi dahi alınmadan tutuklandığı belirtildi. Tutuklama gerekçeleri arasında 1 Mayıs'a ilişkin haberler, basın açıklamalarına katılım ve telefondaki haber fotoğrafları yer alıyor. Ayrıca, Özgür Gelecek gazetesinin sosyal medya paylaşımlarının da herhangi bir teknik inceleme olmaksızın Erkılınç'a ait olduğu iddiasıyla suçlama konusu yapıldığı ifade edildi.

Sevda Karaca, bu durumun sadece basın özgürlüğüne değil, aynı zamanda sağlık ve yaşam hakkına da açık bir müdahale olduğunu söyledi. Özellikle Çölyak hastası olan gazeteci Erkılınç'ın cezaevinde uygun beslenme ve tedaviye erişemediğine dikkat çeken Karaca, bu durumun işkence ve kötü muamele yasağının ihlali olduğunu vurguladı.

Karaca'nın Adalet Bakanı'na Yönelttiği Kritik Sorular

Karaca, Adalet Bakanı'na şu soruları yöneltti:

• Perihan Sevda Erkılınç’ın ifadesi alınmadan tutuklanmasının yasal gerekçesi nedir?
• İfadesi alınmadan tutuklama kararı verilmesi usule uygun mudur?
• Basın açıklaması takip etmek ve haber fotoğrafı çekmek hangi yasal düzenlemeye göre suç sayılmaktadır?
• Muhalif bir gazetede muhabirlik yapmak, yargı tarafından suç şüphesi olarak mı değerlendirilmektedir?
• Çölyak hastası bir tutuklunun özel diyet ihtiyacının karşılanmamasından kim sorumludur?
• Erkılınç’ın sağlık durumuna ilişkin Bakanlıkta herhangi bir bilgi mevcut mudur?
• Cezaevlerinde kronik hastalığı olan tutuklular için kaç kişiye özel beslenme ve tedavi uygulanmaktadır?
• Basın ve ifade özgürlüğünü zedeleyen bu tür tutuklamalara ilişkin Bakanlığın değerlendirmesi nedir?

Basın Özgürlüğü Tehlikede mi?

Gazeteci Perihan Sevda Erkılınç'ın tutuklanması, Türkiye'de basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında yeniden tartışmaları alevlendirdi. Özellikle 1 Mayıs gibi toplumsal olaylara ilişkin haberler yapan gazetecilerin bu tür uygulamalarla karşı karşıya kalması, basın özgürlüğünün önündeki engelleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu durum, gazetecilerin haber yapma özgürlüğünü kısıtlayarak, kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgiye erişimini de engelliyor.

Sevda Karaca'nın bu konuyu TBMM'ye taşıması ve Adalet Bakanı'na yönelttiği sorular, gazeteci Erkılınç'ın durumuna dikkat çekmek ve kamuoyunu bilgilendirmek açısından önemli bir adım. Ancak, bu tür olayların tekrarlanmaması için basın özgürlüğünün güvence altına alınması ve gazetecilerin görevlerini özgürce yapabilmelerinin sağlanması gerekiyor.

Gazeteci Perihan Sevda Erkılınç'ın tutuklanmasıyla ilgili gelişmeler ve Adalet Bakanlığı'nın vereceği yanıtlar yakından takip edilecek. Bu durum, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve hukuk devleti ilkesi açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.