
İstanbul Barosu Davası: Kaboğlu'ndan Şok Açıklama! Usulsüzlük İddiası!
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin yargılandığı dava, usulsüzlük iddialarıyla sarsılıyor. "Terör örgütü propagandası" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlamalarıyla karşı karşıya olan Kaboğlu, davanın Avukatlık Kanunu'na aykırı olduğunu savunarak, "Adil yargılama hakkı ihlal edilmiştir" şeklinde çarpıcı bir açıklamada bulundu.
Davanın Temelindeki İddialar
İstanbul Barosu'nun sosyal medya hesabından yapılan bir paylaşım, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin yargılanmasına neden oldu. Savcılık, paylaşımın "terör örgütü propagandası" içerdiğini ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçunu oluşturduğunu iddia ediyor. Ancak Kaboğlu, bu iddiaları kesin bir dille reddediyor.
Kaboğlu, yaptığı açıklamada, söz konusu paylaşımda terörü öven ya da şiddeti yücelten herhangi bir ifade bulunmadığını vurguladı. Ayrıca, İstanbul Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı'nın Avukatlık Kanunu'nu ihlal ettiğini, bakanlık izni olmadan doğrudan soruşturma başlatılmasının adil yargılama hakkının ihlali anlamına geldiğini belirtti.
Hukuk uzmanları da Kaboğlu'nun bu iddiasını destekliyor. Avukatlık Kanunu'na göre, bir baro başkanı veya yönetim kurulu üyesi hakkında soruşturma başlatılabilmesi için Adalet Bakanlığı'nın izni gerekiyor. Bu iznin alınmaması durumunda, soruşturmanın usulsüz olduğu ve yargılamanın adil olmadığı savunuluyor.
Avukatlık Kanunu'ndaki İhlal İddiası
Kaboğlu'nun en önemli itirazlarından biri, soruşturmanın Avukatlık Kanunu'na aykırı bir şekilde başlatılmış olması. Avukatlık Kanunu'nun ilgili maddeleri, bir avukatın görevinden dolayı işlediği iddia edilen suçlar için Adalet Bakanlığı'nın izninin alınmasını şart koşuyor. Kaboğlu, bu iznin alınmadığını ve dolayısıyla soruşturmanın usulsüz olduğunu savunuyor.
Bu durum, davanın seyrini değiştirebilecek önemli bir detay olarak görülüyor. Eğer mahkeme, soruşturmanın usulsüz başlatıldığına karar verirse, davanın düşmesi veya yeniden görülmesi gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, Kaboğlu'nun avukatları, bu usulsüzlüğü mahkemeye sunarak davanın seyrini değiştirmeye çalışacaklar.
Adil Yargılama Hakkı İhlali
Kaboğlu'nun bir diğer önemli iddiası ise adil yargılama hakkının ihlal edildiği yönünde. Kaboğlu, soruşturmanın usulsüz başlatılması ve savunma hakkının kısıtlanması gibi nedenlerle adil bir yargılama yapılmadığını savunuyor. Bu durum, davanın uluslararası platformlara taşınmasına da yol açabilir.
Adil yargılama hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de güvence altına alınmış temel bir haktır. Bu hakkın ihlal edilmesi durumunda, bireyler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurarak haklarını arayabilirler.
- Soruşturmanın usulsüz başlatılması
- Savunma hakkının kısıtlanması
- Delillerin toplanmasında usulsüzlükler
gibi faktörler, adil yargılama hakkının ihlal edildiği iddialarını güçlendiriyor.
İstanbul Barosu davası, hukuk camiasında büyük yankı uyandırdı. Kaboğlu'nun usulsüzlük ve adil yargılama hakkı ihlali iddiaları, davanın seyrini değiştirebilecek önemli gelişmeler olarak değerlendiriliyor. Davanın nasıl sonuçlanacağı, hukuk çevreleri ve kamuoyu tarafından merakla bekleniyor. Bu dava, Türkiye'deki hukuk sisteminin işleyişi ve adil yargılanma hakkının korunması açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Hukuk devletinin temel ilkeleri ve yargı bağımsızlığı gibi kavramlar, bu dava özelinde bir kez daha tartışmaya açılıyor.












