Mersin'de kadınlar, Konca Kuriş'in katilinin serbest bırakılmasına ve gözaltında kadınların maruz kaldığı taciz iddialarına karşı bir araya geldi. "Gözaltında tacize uğrayan kadınları her gün konuşacağız" sloganıyla seslerini yükselttiler.
Katiller Serbest, Kadınlar Hedefte mi?
29 Mart'ta, Konca Kuriş'in katili Hamit Çöklü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararnamesiyle serbest bırakıldı. Aynı tarihlerde, eylemlerde gözaltına alınan kadınların çıplak aramaya ve cinsel şiddete maruz kaldığı iddiaları gündeme geldi. Mersin Kadın Platformu, bu duruma tepki göstermek amacıyla Pozcu'da bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Konca Kuriş'in katillerini affederken, özgürlüklerini savunan kadınlara cinsel şiddet uygulayan düzeninizden hesap soruyoruz" pankartı açıldı ve çeşitli sloganlar atıldı.
Mersin Kadın Platformu adına konuşan Güneş Doğdu, Türkiye'de kadınların her gün taciz, tecavüz ve şiddet haberleriyle uyandığını, kadın katillerinin ise cezasızlıkla ödüllendirildiğini belirtti. Doğdu, Konca Kuriş'in 1998'de Hizbullah militanları tarafından kaçırıldığını, işkence gördükten sonra cesedinin bulunduğunu hatırlattı. "Konca'nın katili sadece Hamit Çöklü değildi. Konca'nın katili, Konca'nın düşüncelerini, söylemlerini ve kadınların özgürleşmesini hazmedemeyen iktidar yetkilileri, dini kuralları erkil sisteme uyarlayan terör örgütü Hizbullah'ın önderleriydi." dedi.
Doğdu, esas katillerin devlet tarafından korunduğunu, katil olarak cezalandırılan tek kişi Hamit Çöklü'nün ise kadın düşmanı söylemleri ve politikalarıyla bilinen AKP'li Erdoğan tarafından serbest bırakıldığını vurguladı.
Gözaltında Taciz İddiaları: Kadınlar Susmayacak!
Aynı tarihlerde kadınların emniyette cinsel şiddete maruz kaldığını söyleyen Doğdu, şöyle devam etti:
Emniyet Genel Müdürlüğü tacizin üzerini 'mesnetsiz iftira' diyerek kapatmaya çalışırken, öte yandan da beyanda bulunan kadınlara dair soruşturma başlattığını açıkladı. Sosyal medyaya yansıyan görüntüler, söz konusu tacizlerin boyutlarını teyit eder nitelikteydi. Pek çok kadın, sosyal medya hesabında eylem alanından çıkmak istediklerinde polislerin sosyal medya hesaplarını istediğini yazarken, bir çok kadın ise bunun fotoğraflarını paylaştı. Bunun yanı sıra, İstanbul Saraçhane’de gerçekleşen eylemlerde bir polisin ağır biber gazına maruz kalan ve ‘canım acıyor lütfen bırakın beni’ diyen bir kadına ‘Güzelim burda ne işin var’ dediği açık seçik ortada. Hal böyleyken, emniyetin mesnetsiz açıklamalarını değil, kız kardeşlerimizin beyanlarını ve sosyal medyaya yansıyan tacizleri esas alıyor ve mücadeleyi yükselttiğimiz sokaklardan bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz: Gözaltında tacize uğrayan kadınları her gün konuşacağız.
Kadınlar, gözaltında ve hapishanelerde yaşanan çıplak aramaların ve cinsel işkencenin suç olduğunu vurguladı. "Failin üniformalı olması, bunu devlet adına yaptığını iddia etmesi, 'rutin uygulama' demesi bu gerçeği değiştirmeyecek" dediler.
- Gözaltında tacizlere son!
- Kadın katilleri cezasız kalmasın!
- Cinsel şiddet suçtur!
Kadınlar, Konca Kuriş'in kabri başında değil, mücadeleyi yücelttikleri sokaklardan seslenerek, kadın katillerinin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile affedilmesini ve kadınlara yönelik taciz politikalarını kabul etmediklerini dile getirdiler. Hizbullah üyelerinin affedilmesine karşılık, kadınların, lubunyaların, gençlerin ve gazetecilerin darp edilmesini ve tutuklanmasını protesto ettiler.
Mersin'deki kadınların bu güçlü tepkisi, Türkiye'de kadın hakları mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Kadınlar, şiddete, tacize ve adaletsizliğe karşı seslerini yükseltmeye devam edeceklerini vurguladılar. "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!" sloganıyla mücadelelerini sürdürecekler.
