Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük deprem, beraberinde tsunami riskini de getiriyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) tarafından hazırlanan yeni bir harita, olası bir Marmara depremi sonrası yaşanabilecek tsunami dalgalarının hangi bölgeleri etkileyebileceğini gösteriyor. Bu çalışma, bölgedeki riskleri daha net bir şekilde anlamamıza ve önlem almamıza yardımcı olacak.

Marmara Kıyılarında Tsunami Tehlikesi

MSKÜ Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi (CBS-UZAL) tarafından geliştirilen bu harita, özellikle İstanbul ve Marmara kıyılarındaki potansiyel tsunami etkilerini detaylı bir şekilde inceliyor. MSKÜ CBS-UZAL Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, haritanın olası bir Marmara depremi sonrasında yaşanabilecek tsunami dalgalarının etkileyebileceği taşkın alanlarını belirlediğini ifade ediyor.

Bu harita, yerel yönetimler ve acil durum ekipleri için kritik bir araç olabilir. Harita sayesinde, riskli bölgelerdeki tahliye planları daha etkin bir şekilde hazırlanabilir ve olası bir tsunami durumunda can kayıplarının önüne geçilebilir.

Tsunami Nedir ve Nasıl Oluşur?

Tsunami, genellikle deniz tabanında meydana gelen depremler, volkanik patlamalar veya heyelanlar sonucu oluşan büyük su dalgalarıdır. Bu dalgalar, açık denizde fark edilmeyebilirken, kıyıya yaklaştıkça yükselir ve büyük bir yıkıma neden olabilirler. Tsunami, kelime anlamı olarak Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelir.

• Depremler: Deniz tabanındaki depremler, tsunamilerin en yaygın nedenidir.
• Volkanik Patlamalar: Deniz altındaki volkanik patlamalar da tsunamiye yol açabilir.
• Heyelanlar: Kıyı bölgelerindeki büyük heyelanlar, denize düşerek tsunami oluşturabilir.

Tsunamilerin etkileri, dalga yüksekliğine, kıyı şeridinin topografyasına ve yerleşim yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Alçak kıyı bölgeleri, tsunamilerden en çok etkilenen yerlerdir. Bu bölgelerde, su baskınları, erozyon ve altyapı hasarları gibi ciddi sorunlar yaşanabilir.

Marmara Bölgesi İçin Önlemler Alınmalı

Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük deprem ve olası tsunami riski göz önüne alındığında, acil önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Bu önlemler arasında, riskli bölgelerdeki yapıların güçlendirilmesi, erken uyarı sistemlerinin kurulması ve halkın bilinçlendirilmesi yer alıyor. Ayrıca, tahliye planlarının hazırlanması ve düzenli tatbikatların yapılması da hayati önem taşıyor.

Unutmayalım ki, doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak, can kayıplarını en aza indirmenin en etkili yoludur. Marmara Bölgesi'ndeki tüm paydaşların işbirliği yaparak, bu konuda gereken adımları atması gerekmektedir.