
Özgür Özel'den Barış Çağrısı: Türkiye'nin Ortak Sorumluluğu!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Barış İçin Toplumsal Girişim'in düzenlediği "Barışın Yolunu Açmak" konferansına gönderdiği mesajla dikkatleri üzerine çekti. Özel, mesajında barışın önemine vurgu yaparak, kullanılan dilin birleştirici ve kapsayıcı olması gerektiğini belirtti. "Barışı konuşmak, barışı istemek ve barışı inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur" ifadeleriyle Türkiye'nin geleceği için kritik bir mesaj verdi.
Barışın Temel Taşları Nelerdir?
Özgür Özel, barışın sadece çatışmaların sona ermesi anlamına gelmediğini, aynı zamanda adaletin tesisi, hakların tanınması ve farklılıkların güven içinde bir arada yaşayabildiği kapsayıcı bir toplumsal düzenin kurulması olduğunu vurguladı. Gerçek ve kalıcı barışın, özgürlük, eşitlik ve karşılıklı saygı ilkeleri üzerine inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, Özel'in mesajında yer alan önemli noktalar şunlardır:
- Çoğulcu Demokrasi: Toplumsal barışın sağlanmasında çoğulcu bir demokrasi anlayışının önemi büyüktür.
- Katılımcı Yönetim: Yönetim süreçlerine toplumun her kesiminin katılımı, barışın kalıcı olmasına katkı sağlar.
- Hukukun Üstünlüğü: Hukukun üstünlüğü ilkesi, adaletin sağlanması ve toplumsal güvenin tesis edilmesi açısından vazgeçilmezdir.
- İnsan Hakları: İnsan haklarının evrensel değerler çerçevesinde korunması, barışın temelini oluşturur.
CHP'nin Barışa Bakış Açısı
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu süreçte kullanılan dilin birleştirici, kapsayıcı ve umut verici olması gerektiğine inandıklarını belirten Özel, barışın inşası için atılacak her adımın toplumun ortak geleceği açısından hayati önem taşıdığını ifade etti. Bu anlamlı buluşmanın, toplumsal diyalogu güçlendirmesini, karşılıklı anlayışa zemin hazırlamasını ve barış içinde bir gelecek için ortak iradeyi pekiştirmesini temenni etti.
Barış sadece siyasi bir hedef değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir süreçtir. Toplumun her kesiminin bu sürece katılımı, barışın kalıcı ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin farklılıklarını zenginlik olarak gören, diyalog ve uzlaşıya açık bir yaklaşım, barışın inşasında önemli bir rol oynayacaktır. Unutulmamalıdır ki, barış içinde bir gelecek, hepimizin ortak sorumluluğundadır.