İstanbul'da meydana gelen ve Türkiye'yi yasa boğan Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan cinayetiyle ilgili flaş detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kayhan için Ataşehir'de düzenlenen cenaze töreninde, üniversite arkadaşı Soner Çetin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çetin, cinayet zanlısı Mustafa Can Gül ile merhum savcı arasındaki husumetin başlangıcını ve detaylarını aktardı.

Husumet Nasıl Başladı?

Eski Çukurova Belediye Başkanı ve Kayhan'ın üniversite arkadaşı Soner Çetin, Türkiye Gazetesi'ne yaptığı açıklamalarla olayın seyrini değiştirdi. Çetin, Mustafa Can Gül'ün garsonluk yaptığı dönemde, Kayhan'ın ona meslek edindirme amacıyla "Motor meslek lisesine kaydol" tavsiyesinde bulunduğunu belirtti. Ancak, Gül'ün uyuşturucu madde kullanımı ve ardından işten çıkarılmasıyla birlikte ikili arasında bir husumet başladığını ifade etti. Bu durum, savcı cinayetinin ardındaki sır perdesini aralamaya yardımcı oluyor.

"Ercan Kimseye Borç Bırakmazdı"

Cinayet zanlısının, savcıya borçlu olduğu yönündeki iddialara da yanıt veren Çetin, şunları söyledi:

"Ercan Bey kimsenin alacağını bırakacak biri değildi. Eğer gerçekten bir borç varsa bile, bu onun alışık olduğu bir durum değildi. Bu, zanlının kendisini savunmak için söylediği sözler olabilir."

Çetin, Kayhan'ın kişiliğine de vurgu yaparak, "Ercan her zaman insanlara yardım etmek isteyen biriydi. Kimseye kötülük yapmazdı, hep doğruyu söylerdi" dedi. Bu ifadeler, savcının yardımsever ve dürüst kişiliğini gözler önüne seriyor.

Savcı, Zanlıyı Doğru Yola Yönlendirmeye Çalışmış

Savcıya yakın bir başka kaynak ise Kayhan'ın zanlıya sürekli öğütler verdiğini ve zaman zaman borç isteyen Gül'ü doğru yolda tutmaya çalıştığını ifade etti. Bu durum, savcının sadece mesleki değil, insani sorumluluklarını da yerine getirmeye çalıştığını gösteriyor.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, savcı Ercan Kayhan'ın ani vefatı yargı camiasında büyük üzüntüye yol açtı. Arkadaşlarının ve meslektaşlarının ifadeleri, Kayhan'ın ne kadar değerli bir insan olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Bu acı olay, toplumda derin bir infial yaratırken, adaletin tecelli etmesi bekleniyor.