Antalya'nın Serik ilçesi, dün gece beklenmedik bir doğal afetle sarsıldı. Yaklaşık 10 dakika süren şiddetli dolu yağışı, bölgedeki seralara ve tarım ürünlerine büyük zarar verdi. Yağmur ve fırtınayla birlikte gelen dolu, üreticileri çaresiz bırakırken, hasar tespit çalışmaları başlatıldı.
Serik'te Dolu Kabusu: Seralar Perişan
Serik'te etkili olan dolu yağışı, özellikle sera bölgelerinde ciddi tahribata yol açtı. Naylon ve cam seraların delinmesine, bitkilerin zarar görmesine neden olan dolu, çiftçilerin umutlarını kırdı. Dolu yağışının ardından bölgede incelemelerde bulunan Ziraat Odası yetkilileri, hasarın boyutunun büyük olduğunu ve üreticilerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Dolu yağışının etkili olduğu bölgelerde yaşayan vatandaşlar, yaşadıkları korku dolu anları anlattılar. Bir üretici, "Gece aniden bastıran dolu, adeta bir kabustu. Ne yapacağımızı şaşırdık. Seralarımız, emeklerimiz gözümüzün önünde yok oldu" dedi.
- Dolu yağışı 10 dakika sürdü.
- Seralarda büyük hasar meydana geldi.
- Tarım ürünleri zarar gördü.
- Hasar tespit çalışmaları başlatıldı.
Hasar Tespiti Başladı: Üretici Ne Yapacak?
Serik'teki dolu felaketinin ardından, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri hasar tespit çalışmalarına başladı. Ekipler, zarar gören seraları tek tek inceleyerek, hasarın boyutunu belirlemeye çalışıyor. Hasar tespit çalışmalarının tamamlanmasının ardından, üreticilere yönelik destek programlarının açıklanması bekleniyor.
Ziraat Odası Başkanı Ahmet Bey, "Üreticilerimizin bu zor günlerinde yanındayız. Devletimizden acil destek bekliyoruz. Üreticilerimizin zararlarının karşılanması, onların yeniden üretime başlaması için hayati önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Serik'te yaşanan bu doğal afet, tarım sektörünün ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte, benzer felaketlerin yaşanma olasılığı da artıyor. Bu nedenle, tarım sektörünün iklim değişikliğine uyum sağlaması ve doğal afetlere karşı daha dirençli hale getirilmesi gerekiyor.
Serik'te yaşanan dolu felaketi, bölge halkını derinden etkiledi. Üreticiler, devletten gelecek yardımı beklerken, bir yandan da seralarını onarmaya ve yeniden üretime başlamaya çalışıyorlar. Bu zorlu süreçte, dayanışma ve destek büyük önem taşıyor.