Türkiye, 6 Şubat depreminin yaralarını sarmaya devam ederken, Hatay Samandağ'da yaşananlar dikkat çekiyor. TİP'li Belediye Başkanı Emrah Karaçay'ın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a yaptığı teşekkür ziyareti sonrası gelen tepkiler ve ardından gelen özür açıklaması, siyasetin ve toplumsal kutuplaşmanın acı bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Teşekkür Ziyareti ve Gelen Tepkiler

Devletin deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmaları hızla devam ederken, Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Bakan Murat Kurum'u ziyaret ederek ilçedeki çalışmalar hakkında bilgi aldı ve teşekkürlerini iletti. Ancak bu ziyaret, özellikle sosyal medyada büyük tepkilere yol açtı. Karaçay'ın, hükümet yetkilisine teşekkür etmesi, bazı kesimler tarafından eleştirildi ve hatta "ihanet" olarak nitelendirildi.

Peki, bu tepkilerin ardında yatan sebepler nelerdi? Samandağ, depremden en çok etkilenen bölgelerden biri ve halkın yaşadığı acılar hala taze. Bu ortamda, muhalif kimliğiyle bilinen bir belediye başkanının, hükümet yetkilisine teşekkür etmesi, bazı kesimler tarafından kabul edilemez bulundu. Eleştirilerde, Karaçay'ın halkın değil, iktidarın yanında yer aldığı ve bu durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Karaçay'ın Özür Açıklaması

Gelen tepkiler üzerine Emrah Karaçay, bir özür açıklaması yapmak zorunda kaldı. Karaçay, açıklamasında şunları söyledi:

• Amacının sadece Samandağ halkının menfaatlerini korumak olduğunu,
• Bakan Kurum'a teşekkürünün, ilçedeki depremzedeler için yapılan çalışmalarla ilgili olduğunu,
• Ancak bu teşekkürün yanlış anlaşıldığını ve üzüntü duyduğunu,
• Halkından özür dilediğini belirtti.

Karaçay'ın özür açıklaması, tepkileri dindirmeye yetmedi. Bir kısım eleştirmen, özrün samimi olmadığını ve sadece gelen baskılar sonucu yapıldığını iddia etti. Diğer yandan, Karaçay'ı destekleyenler ise, onun iyi niyetli olduğunu ve sadece ilçesinin çıkarlarını düşündüğünü savundu.

Siyaset ve Toplumsal Kutuplaşma

Bu olay, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal kutuplaşmanın ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Farklı siyasi görüşlere sahip insanların bir araya gelerek ortak bir amaç için çalışması, maalesef zorlaşıyor. Samandağ örneğinde olduğu gibi, bir teşekkür ziyareti bile büyük tartışmalara ve hatta linç girişimlerine yol açabiliyor.

Bu durumun aşılması için, öncelikle diyalog ve hoşgörü ortamının yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Farklı görüşlere sahip insanların birbirini dinlemesi, anlamaya çalışması ve ortak noktalarda buluşması, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, kutuplaşma daha da derinleşecek ve toplumsal barış tehlikeye girecektir.