Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN),Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı arasında imzalanan protokole sert tepki göstererek, protokolün anayasaya aykırı olduğunu savundu. Sendika, kamusal eğitimin siyasi oluşumlara teslim edilemeyeceğini vurguladı. Bu gelişme, eğitim camiasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Protokolün Detayları ve TÖB-SEN'in Eleştirileri

TÖB-SEN Genel Eğitim Sekreteri Serkan Bebek imzasıyla yapılan açıklamada, iktidara yakın vakıf ve derneklerin yanı sıra, iktidarın ortağı olan partilerin gençlik yapılanmalarının da kamusal eğitime müdahil olmaya başladığına dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Sendika, açılan kursların içeriği ve yapısının pedagojik ve kamusal eğitim ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek, kursların bir ihtiyaç analizine değil, Ülkü Ocakları’nın tercihine göre belirlendiğini savundu. Örnek olarak, Kars'ta diksiyon eğitimi, başka ilçelerde dikiş-nakış, din eğitimi ve adap-muaşeret kurslarının açılması eleştirildi. TÖB-SEN, bu tür kursların zaten Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla Bakanlık tarafından verilebileceğini vurguladı.

Kamusal Kaynaklar ve Siyasi Simgeler Tartışması

TÖB-SEN'in dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, kursların verildiği yerlerdeki görsel ve ideolojik içerikler oldu. Sendika, bu kursların Ülkü Ocakları’na bağlı eğitmenler tarafından, kamu kaynaklarıyla yani Bakanlık üzerinden ücret alınarak verildiğini belirtti. Ayrıca, kursların düzenlendiği alanlarda siyasi içerikli kitaplar, Devlet Bahçeli ve Alparslan Türkeş’in fotoğraflarının bulunduğu ifade edildi. Bu durum, kamusal alanların siyasi propaganda aracı olarak kullanıldığı eleştirilerine yol açtı.

• Kamu kaynaklarının kullanımı: Kursların kamu kaynaklarıyla finanse edilmesi.
• Siyasi simgeler: Kurs alanlarında siyasi içerikli materyallerin bulunması.
• Eğitmenlerin bağlantısı: Ülkü Ocakları’na bağlı eğitmenlerin görevlendirilmesi.

"Amaç Çocukları Siyasi Yapılarla Tanıştırmak" İddiası

TÖB-SEN, asıl amacın çocukları Ülkü Ocakları ile tanıştırmak olduğunu iddia etti. Açıklamada bu durum, şu sözlerle eleştirildi:

Sendika, bu tür protokollerin laik ve bilimsel eğitim ilkelerine aykırı olduğunu savunarak, kamuoyunu, öğretmenleri ve eğitim emekçilerini bu ilkelere sahip çıkmaya çağırdı.

TÖB-SEN, açıklamasının sonunda kamusal eğitimin hiçbir parti ya da yapının arka bahçesi haline getirilemeyeceğini vurgulayarak, protokolün iptal edilmesini talep etti. Sendikanın bu sert eleştirileri, MEB ve Ülkü Ocakları arasındaki protokolün geleceği hakkında soru işaretleri yaratırken, eğitimde siyasi etkileşim tartışmalarını da yeniden alevlendirdi.