AYM Kayyım Kararı: Belediye Başkanları Göreve Dönecek mi?
Gündem

AYM Kayyım Kararı: Belediye Başkanları Göreve Dönecek mi?


10 July 20255 dk okuma15 görüntülenmeSon güncelleme: 11 July 2025

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, kayyım düzenlemesine yol açan kanunun anayasaya aykırılık taşıyıp taşımadığına dair itirazı bugün görüşecek. Bu kritik görüşme, özellikle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) başta olmak üzere, birçok belediyeye kayyım atanmasıyla sonuçlanan sürecin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi'nin yaptığı başvuru, bu tartışmalı düzenlemenin AYM tarafından incelenmesinin önünü açtı. Mahkeme, örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılanan veya tutuklanan bir kimsenin yerine İçişleri Bakanlığı veya vali tarafından kayyım atanması düzenlemesinin anayasaya aykırı olduğunu savunuyor.

AYM Süreci Nasıl İşleyecek?

AYM Genel Kurulu, başvurunun ilk incelemesini yaparak eksiklik olup olmadığını değerlendirecek. Eğer bir eksiklik bulunmazsa, iptal istemi esastan görüşülerek karara bağlanacak. Ancak, AYM'nin sadece usul yönünden inceleme yapıp esas incelemeyi sonraya bırakma ihtimali de bulunuyor. DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, bu süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, düzenlemenin ve uygulamanın başından beri anayasaya aykırı olduğunu savunduklarını belirtti.

Kayyım Atamaları Anayasaya Aykırı mı?

Türkdoğan, kayyım atanmasının önünü açan Belediye Kanunu’nun anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak, "Tüm başvurularımızda dile getirdik. Ahmet Özer’in durumu sonrasında aynı iddialar gündeme geldi. Bunun üzerine mahkeme bunu ciddi görüp, hukuki bir gerekçe ile söz konusu kanunun iptali için başvuruda bulundu." dedi. AYM'nin 1989 yılında benzer bir KHK'yi aynı nedenlerle iptal ettiğini hatırlatan Türkdoğan, yürütme organına seçilmiş bir belediye başkanının yerine kayyım atama yetkisinin verilmediğini savundu.

Türkdoğan, Anayasa'nın 128'inci maddesine atıfta bulunarak, İçişleri Bakanlığı'nın mevcut başkanı görevden alıp yerine kamu yetkilisi atama yetkisinin anayasada tanınmadığını belirtti. Ayrıca, Anayasa'nın 7'inci maddesine göre, kaynağını anayasadan almayan hiçbir uygulamanın geçerli olamayacağını ve kanunların anayasaya uygun olması gerektiğini vurguladı.

AYM İptal Kararı Verirse Ne Olacak?

AYM'nin iptal kararı vermesi durumunda, mevcut kayyım uygulamalarının tamamı boşa düşecek. Türkdoğan, bu durumda tutuklu olan belediye başkanlarının yerine belediye meclisinin kendi içinde bir başkanvekili seçeceğini, tutuklu olmayan belediye başkanlarının ise görevlerine geri döneceklerini ifade etti. Ancak, tutuklu olan başkanların tahliye olana kadar görevlerine dönemeyeceklerini, yerlerine belediye meclisinin başkanvekili seçeceğini de ekledi.

Yerine kayyım atanan Mêrdîn Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Wan Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın durumuna dikkat çeken Türkdoğan, şunları söyledi: “Burada İçişleri Bakanlığı’na tanınan bir yetki var. Örneğin kanun diyor ki; 'soruşturma ve kavuşturma…' Ahmet Türk seçildiğinde Kobanê Davası devam ediyor muydu? O bile kayyım atamasına sebep yapılabilirdi. Ama iktidar ne yaptı? İktidar mahkemenin ceza vermesini bekledi. Mahkeme ceza verdi ama İstinaf ve Yargıtay’ı var. Üç defa seçilmiş ve yerine kayyım atanmış. Ancak hakkında kesinleşmiş bir ceza olmamasına rağmen niçin yerine kayyım atanıyor? Bu durum tamamen siyasi ve keyfidir. Bu olmaz ise geri dönme durumu var. Hemen geri dönmeleri gerekiyor”

AYM'nin kayyım düzenlemesiyle ilgili vereceği karar, Türkiye'deki yerel yönetimlerin geleceği ve demokrasi anlayışı açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. İptal kararı, seçilmiş belediye başkanlarının görevlerine dönmesinin önünü açarken, aksi bir karar ise kayyım uygulamalarının devamlılığı anlamına gelebilir. Bu süreç, Türkiye'deki hukuk devleti ilkesinin ve seçimle göreve gelenlerin yetkilerinin korunması açısından yakından takip edilmesi gereken bir gelişme.